Adı-soyadı : Sinem Helvacı
No : 13392036
Bölüm : Büro yönetimi ve yönetici asistanlığı
Antalya
12 Nisan 2014 Cumartesi
“Antalya’da eski sanayi bölgesinde karşınıza hiç beklenmedik bir lezzet sarayı çıkıveriyor. Özdoyum adlı lokanta, geleneksel tahinli piyaz, şiş köfte ve köpüklü ayranıyla akıl almaz tadlar sunuyor size. Üstelik tertemiz ve makul fiyatlı.”
Bu sözler ünlü sanatçı Zülfü Livaneli’ye ait.
Özdoyum, yıllardır artık bir Antalya klasiği haline gelen; geleneksel tahinli piyaz, şiş köfte ve kabak tatlısından oluşan mönüsüyle lezzet tutkunlarının önemli adreslerinden biri.
Kuruluş hikayesi;
Özdoyum, 1974 yılında Antalya’nın Şarampol Caddesi’nde Dursun Keskin ve amcasının oğlu Nuri Erdoğan tarafından kuruldu. 1974-1983 yılları arasında Melli Çarşısı’nda, 1990′a kadar da Antalya Sanayi Sitesi’nde hizmet verdi.
2000′de çağın gerekleri doğrultusunda Sanayi Sitesi’ndeki 6 katlı, donanım ve tefrişi ile inşa edilen merkez binasına taşındı. Amcasıyla ortak açtığı ve büyüttüğü Özdoyum Restoran’ın başında olan Nuri Erdoğan’ın köfte, piyaz, kabak tatlısı ve ayrandan oluşan mönüsü artık Türkiye’nin dört bir yanında tanınıyordu.
Nuri Erdoğan; bildiği herşeyi ustası Garip Usta’dan öğrenmişti. Akseki’de henüz 14 yaşında bir çırakken, 13 çeşit yemek yapıp on lira bahşiş alıyordu. Çevresindekiler onun maharetinden ziyade aldığı bahşişi konuşur olmuştu. O yıllarda hırslandı ve yüzünü daha iyiye çevirdi.
Bugün ulusal yayınlarda hakkında en çok konuşulan restoranlardan birinin kurucusu olan Nuri Erdoğan, hemen her gün restoranın çıkış kapısının oralarda bir yerlerde oturur, çıkanların yüzündeki ifadeyi kimselere hissettirmeden dikkatle izler.
Antalya Valiliği Gıda Güvenliği Eylem Kurulu’nca Beyaz Bayrak ödülüne layık görülen yıllardır süregelen hizmet ve lezzet kalitesini; İSO 9001, İSO 2000, TQCSI Kalite Sertifikası, TSE Uygunluk Belgesi ile tescil ettirmiş.
MANAVGAT ŞELALE ÇORBASI Malzemeler
250 gr aşurelik buğday
200 gr kuzu gerdanı
80 gr havuç
50 gr kuru soğan
1 çay kaşığı tuz
1 çay bardağı yoğurt
1 çay kaşığı kuru nane
150 gr tereyağı
2 adet yumurta
1 adet limon
Tatlandırıcılar yeteri miktarda.
Hazırlanışı
Altı yayvan bir tencereye yeteri miktarda su koyarak kuzu gerdanını, kabuğu soyulmuş kuru soğanı, havuçları ilave edip 35 – 40 dakika pişirin. Piştikten sonra suyunu ayrı bir kaba süzdürüp etleri ve havuçları süzgece alıp soğutun. Süzdürülen et suyuna akşamdan ısıtılmış aşurelik buğdayı ilave edip beraber pişirin. Ayrı bir kap içerisinde yoğurt, yumurta ve limonu çırpma tel ile çırpıp hazır hale getirin ve kuzu gerdanını ince doğrayın. Haşlanmış havuçları ince uzun doğrayıp kaynayan çorbaya ilave ederek kaynamaya bırakın. Kaynamaya başlayınca hazırlanan terbiyeyi ve tatlandırıcıları ilave ederek çorbanın altını kapatın. Tereyağını bir tava içerisinde kızdırıp çorbanın üzerine dökün ve nane ile süsleyerek sıcak servis edin.
Balkabağı dolması Antalya mutfağının en özel lezzetlerinden biridir. Bugün Antalya’da restoranlarda pek rastlanmasa da, evlerde eski Antalyalılar tarafından halen yaşatılmaktadır. Bu tarifin lisemiz öğretmenlerince hazırlandığı düşünülürse, gelecek nesillerin bu özel yemeği yaparak yaşatacaklarına olan inancımız tamdır.
Malzemeler (8 kişilik)
Balkabağı 4 dilim (boyuna 7-8 cm. kalınlığında dilimlenmiş)
Tereyağı 4 yemek kaşığı
Kuru nane 1 yemek kaşığı
Kırmızı pul biber 1 tatlı kaşığı
Yoğurt 2 su bardağı
Sarımsak 2-3 diş
Tuz 1 tatlı kaşığı
Harç Malzemeleri
Kıyma 300 gram.
Soğan (orta boy) 2 adet
Sarımsak 3 diş
Taze nane ½ demet
Maydanoz ½ demet
Zeytinyağı 1 kahve fincanı
Domates salçası 1 yemek kaşığı
Pirinç 1 kahve fincanı
Karabiber 1 tatlı kaşığı
Tuz 1 tatlı kaşığı
Hazırlanışı
Harç Hazırlama
1- Rendelenmiş veya diş diş doğranmış soğanları geniş yüzeyli bir tavaya koyunuz. Orta ateşte zeytinyağı ilavesi ile karıştırarak sararıncaya kadar kavurunuz ve kıymayı ekleyiniz.
2- Kıymayı da soğanlarla karıştırarak kavurduktan sonra tavaya ezilmiş sarımsak dişlerini, ince kıyım maydanoz ve naneleri, 1 çay bardağı suda sulandırılmış salçayı, yıkanmış pirinçleri, karabiberi, tuzu katınız. Tüm malzemeyi karıştırınız.
Dolmaları hazırlama
1- Bal kabağı dilimlerinin dış sert kabuklarını soyunuz ve her bir dilimi enlemesine 3 eşit parçaya bölünüz.
2- Her bal kabağı parçasını uçlarından kopmayacak şekilde ortadan boylamasına doğru yarınız. Tuzlayıp, biberleyiniz.
3- Yarılmış kısımları hafif kaldırarak açınız ve içine kaşık kaşık harç doldurunuz. Doldurulmuş kabakları fırın kabına yan yana diziniz ve 1 çay bardağı suyu katınız.
4- Fırın kabını folyo kağıdı ile kapatınız. Önceden 180 derece kızdırılmış fırına veriniz.
5- Yaklaşık 45-50 dakika sonra folyo kağıdını alınız ve kabı tekrar fırına veriniz.
6- Yaklaşık 15-20 dakika sonra kabaklar kolayca çatal batıncaya kadar piştiğinde kabı fırından alınız.
7- Kabakları servis kabına alınız. Üzerlerine önce sarımsaklı yoğurdu, sonra da kırmızı pul biber ve nane ile kızdırılmış tereyağını gezdirip sofraya veriniz.
MALZEMELER (4 kişilik)
Ayva 4 adet
Kuşbaşı et (dana veya koyun) 500 gram
Soğan 1 adet
Tereyağ 2 yemek kaşığı
Toz şeker 2 çay bardağı
Tuz 1 tatlı kaşığı
HAZIRLANIŞI
1- Ayvaların kabuklarını soyunuz. Dörde bölüp, çekirdek yataklarını çıkartınız. Kuşbaşı büyüklüğünde küp küp doğrayınız ve tuzlu bol su içinde bekletiniz.
2- Tencereye kuşbaşı etleri koyunuz. Su koymadan kısık ateşte tencerenin kapağı kapalı pişirmeye bırakınız.
3- Etler pişmeden suyunu çektiğinde her defasında 1 çay bardağından fazla olmamak şartı ile sıcak su takviyesi yapınız.
4- Etler kolayca çatal batacak kadar piştiğinde ve suyunu çeker gibi olduğunda tencereye tereyağını ve rendelenmiş soğanı katınız.
5- Soğanı etlerle birlikte sararıncaya kadar kavurduktan sonra tencereye ayvaları, tuzu, 2 bardak sıcak suyu katınız. Ocağın ateşini ortaya getiriniz. 5-6 dakika kaynatmadan sonra ocağın altını tekrar ısıtınız.
6- Ayvalar pişince tencereye şekeri katıp, karıştırınız. Birkaç taşım kaynatmadan sonra pişirmeyi durdurunuz.
Ayva aşını servis kabına çıkartıp, sıcak sıcak sofraya veriniz.
Kaynak: ATAV’ın Toroslar’dan Akdeniz’e Antalya Lezzetleri Kitabı. (Bu çok özel kitabı Cumhuriyet Meydanı Tophane Çay Bahçesi’nin altındaki Hisar Restoran – Kafe’de satın alabilirsiniz)
ETLİ AYVA AŞI
Art Cafe, Maça Cafe ve Public
Hesapçı Sokak üzerinde en dikkat çeken bölgelerden biri Kesik Minare’nin önünden başlayarak Hıdırlık Kulesine doğru sıralanan; Art Cafe, Maça Cafe ve Public’tir.
Bu üç işletme Antalya’da sokak kültürüne doğrudan katkı yaparak pek çok insan gibi benim de favori mekânlarım arasında yer alıyorlar.
Sokak kültürü demişken, sosyalleşmenin ve kentlilik bilincinin anahtarının sokaklarda olduğu olgusunu herkesin kavradığını varsayarak gözlemlerimi aktarmaya devam etmek istiyorum.
Fiyatların makul olduğu bu üç mekan sayesinde Hesapçı Sokak’ta müzikten daha çok sohbetin yankılandığını söylemek beni gerçekten keyiflendiriyor. Bu arada havanın sıcak olduğu zamanlarda dış mekân masalarda 21.00’den sonra yer bulmanızın zor olacağı konusunda şimdiden uyarımı yapayım sonra bana kızmayın!
Malzemeler
2 tavuk budu
1 su bardağı haşlanmış nohut
1 su bardağı un
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı sıvı yağ
4 su bardağı tavuk suyu
1 çay bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı kırmızı biber
Yeteri kadar tuz.
HAZIRLANIŞI;
Tavuk budunu uygun bir kapta haşladıktan sonra etlerini didikleyip parçalayıp. Haşlama suyunu daha sonra kullanmak üzere bir kenarda bekletin. Bir kaseye unu koyup üzerine 1 çay bardağı ılık su ve biraz tuz ekleyerek cıvık bir hamur elde edin. Uygun bir tencerede yağ ile salçayı orta ateşte kavurun. İçerisine kırmızı biberi atıp 4 su bardağı tavuk suyunu ekleyip kaynamaya bırakın. (Şayet tavuk suyu az gelirse su ilave edilebilir) Kaynayınca hazırlanan cıvık hamurdan çay kaşığı ile alarak üzerine dökün. Bir yandan karıştırıp diğer yandan da cıvık hamurdan ilave etmeye devam edin. Daha sonra nohut ve didiklediğimiz tavuk etlerini de ekledikten sonra biraz tuz ekip, 5-10 dakika daha kaynatın. Pişerken eğer suyu azalmışsa kaynar su ilave edebilirsiniz.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






